Bir Dilek Yetmez

Nereden nasıl başlamak gerek diye düşünürken kitabın başındaki bir söz ile bu yazıya başlamak istedim: ''Evren, eylemi destekler.'' Bu yazıda Dilek Öğretmen'in yaptıklarını anlatırsam eğer internet adreslerinden, haber sitelerinden, televizyon programlarından beni ayıran bir detay olmaz. Kitap elime Dilek Öğretmen tarafından gönderilince çok heyecanlandım.  Normalde okuma listem bir hayli kalabalıktı ancak öğretmen adayı olarak elime böyle bir fırsat geçince kendime ufak bir kıyak geçme hakkı tanıdım. Kitabın içeriğine gelecek olursam, kitap sizi tüm yalınlığı ile Kumköy'e, Dilek Öğretmen ve bulunduğu tüm ortamlara şahit olmanızı sağlıyor. Özellikle öğretmenlik mesleğinin değerinin bu kadar göz ardı edildiği bu yüzyılda benim için çok manidar bir eser oldu. Dilek Öğretmen'in sadece yaptıkları değil, hissettikleri, hayalleri, umutları ve çabası ve daha sayılacak birçok hali satırların arasına sinmiş. Kitabın son sayfasına geldiğinizde ve kitabı kokladığınızda, kağıt kokusunu değil emek ve çabanın, umut etmenin kokusunu alacağınıza eminim. Çağımızda amaçsızlığın kol gezdiğini düşünerek daha önsözde doğru kitabı elime aldığımı anlamıştım. Şu söz sadece bir öğretmen ile değil umut dolu ve farkında olan birinin kalemi ile tanışacağımı bana hissettirdi: ''Yaşamak için anlam, hayatta kalmak için mazeret gerekir.'' Kitabın devamı ise beklentilerime gerçekten karşılık verdi. Umutsuzluğun aşılanma oranını test etsek şu dönemde Biontech ve Türkovac aşılanma oranlarından çok daha fazla çıkacağına eminim. Dilek Öğretmen bu konu hakkında da çok güzel bir bölüm bırakmıştı. Oradan kalan kırıntı ise şu şekilde fısıldar: ''Umutusuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır.'' Kumköy'den Londra'ya uzandığı yolculukta aradaki farkları da çok güzel aktarmıştı. Mesele orası yurt dışı burası Türkiye, hep gerideyiz edebiyatı değildi. Kişinin coğrafyasının değil, emeği ve çabasının bulunduğu coğrafyayı güzelleştirdiğini çok güzel aktarmış. Mesela Caner SARIOĞLU öğretmenim gibi, Dilek LİVANELİ öğretmenim gibi, akademideki çeşitli hocalarım gibi, Bu çabaların yanında öğrenciye verilen ödevin güzelliklerini, farklılıklarını ve bunları kendinin de fark edip yeni nesillere aktarması benim adıma çok kıymetliydi. Kitabın sonlarına doğru aktardığı Mert Fırat'ın paylaşımındaki söz de ben de güzel bir etki oluşturdu: ''Kendi Gündemini Oluşturmak'' Bence bu konu üzerine saatlerce düşünüp tartışabiliriz. Bu kadar güzelliğin yanında nacizane birkaç gözüme çarpanlar da olmadı değil. Yazar yaşadığı her şeyi aktarırken yorgunluğunu da hissediyorsunuz. Bir süre sonra tekrar eden yorgunluk ve bu can sıkıcı olayların fazlalığı üzerinize etki edebiliyor. Bu durum için Dilek Öğretmen'i tamamen değerlendiremem çünkü hepsini yaşayıp tüm yalınlığıyla yansıtmış. Toparlayacak olursam, kitabın bende bıraktığı iz gerçek anlamda manidar oldu. Bu başarıyı, umudu, mutluluğu tüm öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının okuması gerektiği kanaatindeyim. Ben Sweetland'ın: ''Başarı bir süreçtir bir varış noktası değil,'' sözünü çok sık kullanırken Dilek Öğretmen bunu: ''Eğitim bir süreçtir'' diyerek yorumlamış. Çok hoşuma gitti. Kitap hakkında son sözlerim şu şekilde: Bu ülkeye değil bu evrene BİR DİLEK YETMEZ diyorum ve ekliyorum, Her başarı ve umut hayalsiz başlayamaz. Kendi felsefemi yansıtan ve tüm kitaplarımın kapağında, masamda, hayatımda olan ''Hayallerin Ne İse Onun Peşinden Kanat Çırp'' sloganını aktararak değerlendirmeyi toparlıyorum. Bu kadar projeden sonra bir dilekte ben tutuyorum. Umarım, yeni ''Bir Dilek Projesin'de'' görüşme imkanımız olması dileğiyle.

İ.Can ŞAHAN

Kitap Hakkında

  • Kitap Adı : Bir Dilek Yetmez
  • Yazar : Dilek Livaneli
  • Sayfa Sayısı : 390
  • Baskı Yılı : 2021