Martı Jonathan Livingston

Kitabın çok eski bir basım olmasının yanı sıra, hediye olması da dikkatimi çekti. Benim düşünce yapımda, insanlar birbirine kitap hediye edebiliyorsa o diyaloglar çok kıymetlidir. Bir martının, onlara takılan kalıpları ortadan kaldırışını anlatan kitap, bu dönemin yapamazsın diyenlerine de bir antitez oluşturmuş. Bizlere koyulan sınırları başkaları belirler. Bizler ancak kendi sınırımızı aştığımız zaman yeni sınırlar çizeriz. Öğretilmiş başarısızlık denilen kavram, çizilen bu sınırın ta kendisidir. İnsanlar bu çaresizliğinin çözümünü, sınırlarını aşarak elde eder. Yazar bu eseri kaleme alırken bana bir başarının kanıtını sunuyor hissettim. Sanki yazar, çevrenin dayatmalarından kaçıp kendini satırlara dökmüş. Sanki yazar, evrene sırt çevirip kendi doğrularını yaşayarak sıırlarını aşmış hissini iliklerime kadar hissettim. Aslında herkesin içinde bir Jonathan vardır, tek problem ise kimsenin içindeki Jonathan'ı değil, dışarıdaki tüm evreni dinlemesinde.  Bunların yanında dil olarak yorumlamam gerekirse, kitap akıcı ve gerçekten ufak bir otobüs yolculuğunda dahi sürükleyip kendini bitirtebilir. 

''İçinizdeki sese kulak verin, hatta peşinden koşun, çünkü pişman da olsanız yine siz yaşayacaksınız. Size dayatılanı değil, kanatlarınıza ait olanı yaşayın. Koşmayı değil uçmayı başarmak için çabalayın.'' 

İbrahim Can ŞAHAN. 

Kitap Hakkında

  • Kitap Adı : Martı Jonathan Livingston
  • Yazar : Richard Bach
  • Sayfa Sayısı : 147
  • Baskı Yılı : 1970